Kita Avrupasini gezme hayallerimi menapozlu yillarima saklamistim aslinda ben. Amma velakin, evleniyorlar diye bir dugun parasi da davetlilerin harcadigi Dingiliz dugun aktivitelerine icabetim geregi, 2013 yilinin en son destinasyonu yarin Paris. Heyecanliyim fakat bu heyecani dizginleyen pek cok faktor var.
1) Canimcanim kardesim Poloya'ya gitmek hayaleriyle yanip tutusur ve bu hayaline neredeyse kavusmak uzereyken ailemizin sacma Agustos talihsizliklerinden birini yasadi.
1.1.) Cancanim kardesim Polonya'lara kacmadan once, ben bir Nisan cemiyetiyle dunyaevinin kontratini elime alip incelemeye karar verdim. Komedisi cemiyetinde sakli (hastalik, ucuk, yagmur,yuzume yedigim neseli dirsek ile sisen elmacik kemigi-s minik kardesle misafirler gelmeden 1dk once haliyi degistirmeye karar verince oldu bu kaza ) bu nisan hadidesi vuku bulsun diye 1 haftaligina Bursa'dayken atesler icinde yansam da , kendimi 8 yasinda gibi hissedemse de, turk kahvelerini goruculere ikram etmeyi basardim.
1.1.1.) Bu atesler icinde yanma halinde iken, minnos kardesim beni doktora goturdu ve kendi basindaki garip semptomu da doktorla paylasti. Kafasini geriye atinca bas gosteren siddetli bir bas agrisi. Bunu duyan KBB ve devamindaki norolog marifetiyle cekilen MR'lar minik yavrumun beyninde bir yumurta buyuklgunde tumor oldugunu gosterdi.Tam yola cikmadan onceki sabah ise haberini aldik.
2) Nisan cemiyetiyle bertarafina calisilan; ailemizin basinda olduguna inandigim "Agustus'un Laneti" yine kendini gostermisti. Ameliyat tumorun temizlenmesiyle sonuclandi. Zor ve sancili bu surec henuz geride birakilamadi. 1 aylik Bursa'daki nobetim yakin zamanda Doktora cephesinin kaybedilmesi ve son kalelerimin bile unufak olmasi tehlikesi nedeniyle sona erdi. Lancaster'a dondum.
2.1) Minnos kardesim simdi cesitli onkologlarin karar verecegi tedavi beklemekte. Ameliyatin beyninin icinde adeta son hiz cekilen bir halay etkisi birakmasi sebebiyle; herseyi saglama alip cift goruyor. Teke inmesini heyecanla bekliyoruz.
2.1.1) Onkologlarin en acisiz ve emin yontemle bir daha kucuk kardesimin beyninde bir II. Yumurta-ul Ceviz hadisesi olmasina engel olacaklarini umit ediyorum.
3) Lancaster'a donusumle hareketlenmesi beklene doktora piyasasi, yerini 2 yildir yasadigim evcagzimin ben yokken 4 senelik ivirzivirimla sevdicegin yeni bir eve tasimasiyla mini astim krizlerine birakti. Cunku yeni evimiz, bolca rutubet ve Darwin isimli bir Beagle kopek barindiriyor.
3.1) Vaftiz oglum Darwin'in beni her gordugunde dizginlenemez heyecani, benim hala 'recovery' asamasini atlatamamis kopek fobimi tetikliyor ve minik cigliklar, tik nefes oksurukler, her sabah odadan tuvalete gitmeyi bile benim icin bir adrenalin sporuna donusturuyor.
3.1.1) Bu tik nefeslik ve odanin gotici kadar alaninin 4 yilin esyalariyla her an bir Carsamba Pazari havasi; beni ofise kacmaya iterken... Ne yazik ki 4. yilina salinan doktoramda okul yonetimi beni artik bir ofise layik gormuyor. Dolayisiyla Paris gezisi oncesi, bugun ofisimdeki son gunum. Uc yildir kah binge eatingli sabahlamalarima, kah dellenip makale organize edecegim diye sac bas yolmalarima, cogunlukla ise toplanti sonrasi Belgin Doruk hickiriklarima sahne olan bu akademi yuvasi da ellerimden kayip gidiyor.
3.1.2) Yeni eve alisamamak, ofisimin elimden alinisi, Bursa'da olabilmek icin herseyimi verecek durumda olmam sanki bana Dingiltere'deki zamanimin sonuna yaklastigimi soylerken, hala OluDeniz sakinligindeki, bir turlu caglayamayan doktoram ise (bu noktoda sair supervizorunun sogunkanli bir edayla gitmeni istemiyorum deyisine guzelleme yapiyor) sanki kal der gibi gibi.
3.2) Doktora icin yeniden hipotezler yazmak, yeni arastirmalar dizayn etmek tedirginlik boyutunu yine ter icinde sabaha karsi 4-5 gibi uyanmalara birakmisken, ustune ustluk dunya evinin temeli icin atilan yigma beton kurumadan yapilmasi gereken isler, cikilmasi gereken katlar da var.
4) 18 Ekim'de evlencek pek sevgili arkadasimin dugununde kalinacak oteli 7-8 ay, dugun oncesi gidilecek bekarliga vedanin biletlerini ise 6 ay once almis bulunuyoruz. Bu bekarliga veda icin yarin Paris yollarina dusuyorum zaten. Dugun oncesi vedasi, dugunu, dugun hediyesi derken, kendi nisanima harcadigim parayi sadece bi dugune katilmak icin harcamis bulundum. Gel gor ki, bir an once olsun, sonra duzenimiz kurulsun hirsiyla son derece pragmatik yaklastigim evlilik muessesesine her ne kadar buyuk hayaller gerceklestirme, hasmet gommek pesinde kosmayacagim desem de; 'ama bir kez oluyor/yapiliyor' lanetli cumlecigi(hatta sinsi soru cumlesi aslinda bu ama caktirmiyor) kurtulabilmek icin elimden ne gelir bilemiyorum. Kisitli zaman hayatimin her basarisinda oldugu gibi burada da yanimda olacak diye sadece umidedebiliyorum.
4.1) Doktoranin yetismesi gereken zamani hesap ederken, dugun aradan cikmasi gereken; benimle sakince tezimi yazabilecegim tatli bir Istanbul apartman dairesi arasinda duran karanlik bir seye donusuyor. Sevgilim hep sevgilim. ama dugun 'bir kez oluyor'.. lan bak yine geri geldi. Ama ister bir ister birden fazla olsun, nasil yapilir, na kadar zaman gerekir falan hic kestiremiyorum. Ben cumartesi gunu insanlarla icmece, 2'den fazla insanla sinemaya gitmeyi bile organize etmekten hoslanmayan insanim. Kendim organize ettigim her dogum gunum sirtima yuk oldu; gerim gerim gerildim herkesin keyfi yerinde mi diye. Su nisan hadisesini de atesin ve popodan olunan ignelerin etkisi olunca daha gevsek gevsek gecirdim ama yine insan bir tedirgin oluyor arkadas. Arkadas demisken, o nisan hadisesi de arkadaslarimin benim yapmam gereken seyleri benden daha iyi bilmesi ve yapmasi sayesinde hayat buldu yoksa... cok zordu. Ben ve buyuk organizasyon nanay.
4.2) Gelinlik lazim, davetiye, gun almak lazim, para lazim, ev dosemek lazim. Masa ortulerim var, ceyizimde (ihtiyacim olacaktan olandan cok daha fazlasinin olduguna ise emin gibiyim). Ceyizim bile var. Tencere tava vs aldim bir alisveriste gecen bahar. Ucuzdu, hop alindi. Bitti. Gel gor Kasim'dan Ocak'a dugun olur mu?! Diyorum gelecek ay evlenecek kizin dugunde kalacagim yeri ben 7-8 ay once ayirttim, parasini verdim. Bekarliga vedasi Paris'te,vize falan ayarlandi. Dusun! Ofisimdeki hatunlar 2.5 senedir dugun hazirligi yapiyorlar, hala yetismeyecek diye panikteler. Turk degiller diyorum, gelinlikcilerin eli hizli olur bizim oralarda diyorum, misafir otelde mi kalirmis, komsunun kanepesinin nesi var ayol diyorum, kina gecesi neyine yetmiyor, bir cevizli lokumla bekarliga veda edersin diyorum; sakinlesiyorum.
4.2.1) Dugunu siktir ediyorum sonra; ulan minnos kardesim iyi olur mu? Cok cok iyi olmasini istiyorum, hemen. Hadi bosver dugun sonra olsun. Hoop, tezi ne zaman yazacagim o zaman ben?! OSS'ye hazirlandigim calisma masasinda doktora tezi bana pek makul ve mumkun gorunemiyor. Ingiltere'de kalayim derken; film firil firil donmeye basliyor. Ve ben gerginlikle dolu boncuk terler dokmeye basliyorum.
5) Tum bu debdebenin icinde bir de Paris hadisesi var iste yarin.
5.1) Ha gecen hafta havada durdum. Sahitlerim de var. Bunu soylemeyi unuttum. Ben megersem 'kus'musum. Indoor Skydiving aktivitesinin adrenalin pompasi, yeminle benim su yukaridaki firildak filmin yanindan gecmez. Fena halde eglenceli bir aktiviteydi. Videosundan screen shot alip, havada durdum sahitlerim var fotograflarimi da uretmek ve turetmek bana gorev olsun.
5.2) Yine hipotez yazmak icin, elim acilsin yazi yazmak icin diye basladigim blog; oldu sana destan.
5.2.1) Bagzi insanlar bloglarini daha makul ve amacina uygun kullanabiliyorlar; Orn. Yaratici yazarlik denemeleri, gezi-politika veya edebiyat paylasimlari vb.gibi. Benim herseyim gibi blogumun da ne idugu belirsiz. Teropatik bir amac icin kullanildigini rahatlikla soyleyebilirim. Yaz kagida-at cope gibi kotu duygu ve dusunceler arinma temrini var mesela. Kotu dusuncelerini fiziksel olarak kendinden uzaklastirarak, stresle basetme yontemi. Calisiyormus da; yeni okudum makalesini. Benimki, iyi-kotu-karisik hepsini yaz blog'a. At denize. Sonra okuyup, kafayi daha rahat toparliyorum. Uzaktan kendime bakma imkani veriyor.
6) Gercekten yazmam gereken islere geri donerken, sanirim sessizce bloguma seni seviyorum demek istiyorum.
7) Ama ben dunyada en cok kardesimi sevdim. Bu aralar onu zihnimden cikarabildigim an galiba yok. Kucuk kucuk dedigime de bakilmasin baya sakalli essek kadar adam.
2 yorum:
Çocuk! iyi ki yazmışsın, iyi oldu ne olup bittiğini gördüm kestirmeden. ( Bir bloğa ilk defa yorum yazıyorum da ne yazılmalı bilemedim. ) Öperim gülcemalinden!
Biz de (okurların) seni çok seviyoruz.. Can kuzusuna dualar ediyorum, eminim herşey çok güzel sonlanacak! Bu 1.1.2. numaralandırma sistemi APA format mı kardeş? :P
Şaka bir yana, sana mail yazdım, bir ricada bulundum, bekliyorum (bunu da 10.1 maddesi olarak programa al lütfen, sesini duymayı özledim..) sevgiler!
Yorum Gönder