21 Şubat 2011 Pazartesi

Ama ama ama.. Inci!


Az once kardes bir blogda deginildigini gorup hemencecik baktim, aradim taradim, icim aciyarak da ogrendim ki.. Ya Beyoglu Inci sahiden de yok olursa.. Yok olmasin. Gozlerim doldu haberi okuyunca. Tamam zaten profiterolunun hastasiyim, o minik dukkanin, melamin tabaklarin ucuz zerafetinin, yapiskan kremayi ve sosu parmakla siyrimanin.. oturacak tabure beklerken tatliyi bitireyazmanin.. Canim guzel mermer masalarin- soguk soguk.. Cikar cikmaz minik dukkandan bir sigara yakivermenin.. O minik dukkanin aksam cokerkenki isikli halinin bile o koca koca binalar arasinda tatli bir sarilikla farkedilmesinin.. Ogleden sonra gunesi caddenin Inci'li yanina vururken de yine bu sefer dukkanin icinin sari isikli olusunun.. Oraya yaninda birini goturup, tasasizca karsilikla cukulataya bulanma halinin samimiyetinin.. Beyoglu yoluna dusunce bir anda akla gelisinin ve Inci'ye de gitsem diye kendi kendine haylaz cocuk muzipliginde dudak yalamaya baslamanin..
Inci kalsin! Noooluur! Aglarim lan! Minik agaclari sokup aldiniz guzelim caddeden.. Hele bi rahat birakin su canim binalari bari! Emek'e de dokunmayin.. Yeni Ruya'da da gozunuz vardi kimbilir naaptiniz onlara.. Belki de ben ses veremeden siz inciyi sokup attiniz bile.. Of ulan!


http://www.stargazete.com/pazar/beyoglu-inci-sini-kaybediyor-haber-297085.htm

Hiç yorum yok: