20 Aralık 2009 Pazar

kendime not vol. unknown

1) İnsanın gözlerinin yanması iyi bir şey değildir. İyiye işaret değildir. Ya uykun gelmiştir ama sana 'hadi git yat artık, gözlerin ne halde' diyen olmadan uymaya yanaşmayanlardansındır. Ya da ateşin çıkmıştır. Ateşlenince pek duygusal, pek çocuk olursun. Çaktırmamayı kendine hiçbirşeyi iyice hatmetmelisin. Çok sigara içmişsindir, dumanı gözlerine eziyet etmektedir. Pek fena!

2) Sokakta şoförü olmayan arabalar görmekten bıktım usandım! Zaten hep yanlış yönden gelip beni öldürmeye çalışıyorlar ama allahtan öyle mıymıylar ki ben yürürken bile onlardan hızlıyım.

3)Mıymıylıkları insanların beni öldürücek yakında.Herşeye cheers, herşeye tebessüm, herşeye sorry bana fazla geldi. Yolda çarpıp geçen, arkasına bile bakmayan insanlarımı özledim. Kalabalık otobüsleri... Kalabalık caddeleri... Lancaster elleri iyice ıssızlaştı soğuklar ve Christmas tatili bastırınca. Manchester ve Liverpool gibi 2 cici şehirleri ziyaretlerimden anladığım kadarıyla ben kessen küçük yerde yaşayacak insan değilmişim. Halbuki kendimi hiç böyle bilmezdim. Huzur peşinde koşar bünyem sanırdım. Meğersem ben kaosla besleniyormuşum.

4) Çay- simit ikilisi için ölen de öldüren de bizdendir. Yanında beyaz peynir (tam yağlı-inek) için gerilla savaşı caizdir. "Deniz- martı sesi alır mısınız?" diye soranın üstün başarı nişanı bendendir.

5)Her duygunun garip bir imajı var zihnimde. Bunları ifade edebilmek için tembelliğimden ne zaman sıyrılırım allah kerim... Ağzına hazır kremşanti benzeri şeyi sıkmak mesela azcık buhran, azcık saadet, azıcık çocukluğun can bulması, azıcık tembellik ve bi tutam kendine acıma ama bi yandan da 'yemişim lan' tadında bi huzur...

6) Zamanlama konusunda kendimi geliştirmek zorundayım. Dakiklikten söz etmiyorum ama en azından 5 dakika falan geç kalayım en azından bi yere. Yalan söylemekten geç kalışlarımla ilgili ben nefret ettim artık. Yeni yılda istediğim budur, bi yere zamanında varabilme, bir şeyleri zamanında teslim etme, kısacası herşeyi uygun zamanında yapma becerisi (benim için süper güç değerinde) talep ediyorum. Nütfen, nütfen, nütfen...

7) Uzun süredür gün ışığından sadece 2-3 saat faydalanabiliyorum. Bunun değişmesini de talep ediyorum. Yetkililer kim bilemiyorum ama benim de pek yetkili olmadığım aşikar.

8) Yıllardır kafa yormalarımdan bir sonuç aldım ve eğer bir süper gücüm olursa bunun düşünce gücü olmasını istediğime nihayet karar verdim. Hep doğa olaylarını kontrol etmek ve ışınlanmak tarafından dikkatim dağıtıldı ama insanların düşüncelerini kontrol edebilmek istiyorum. Evet, evet.. Son kararım budur!

9) Yine uzun yıllar karar veremediğim bir sıralamayı da yapmayı başardım. Ben en çok çerez seviyorum abur cubur olarak ve sırasıyla en sevdiğimden daha az sevdiğime göre sıralamayı da başardım. And oscar goes to...
1. Badem
2. Kaju
3. Fıstık
4. Fındık
5. Ceviz
6. Nohut (beyaz leblebi olarak da bilinir:) Evet bu kadar!


10) Dondurmayı neli sevdiğim konusunda hala bir netliğe ulaşamadım. Herşeyli diye özetlenebilir hala. Ama Ali Usta'da Bademli.. (Bkz madde9) Şimdi Moda'da olmak vardı...

11) Evet, saçma sapan şeyler düşünmek için bol bol vaktim var ve bunun için para alıyorum. Aslında alamıyorum. Çünkü evraklarım ellerine geç ulaştığı için bana Şubat'a kadar para vermeyebilirler. Bu yüzden gergin ve tedirginim ama olsun, hangi işim yolunda gitti ki, bu gitsin. Bedevilik kariyerim basamakları hızla tırmanırken, ben kim oluyorum da buna şaşırabiliyorum.

12) Maddelerle yazmayı çok seviyorum. Kafamı ancak böyle toplayabiliyorum. Sanırım bu yaştan sonra bi dikkat sorunu yaşıyorum ve tedaviye şiddetle ihtiyaç duyuyorum. Misal aslında şu an bunları yazmak yerine istatistik ödevi yapmalıyım ama odaklanamadığım için burdayım. Tralalala!

13) Saçma teorilerim hakkında dakikalarca düşünüp, deli insan pozu vermeye bayılıyorum. Hem oyalayıcı hem eğenceli. Teorimsilerden seçmeler: "Dünyadaki mutluluk kotası ve dengeleri, Acmut, Yufka açma klubü, Çorba teorisi, Kemikli Et Sabiti vb."

14) Son derece karmaşık yemekler yapabilirken, yumurta pişirmeyi bi türlü beceremem lütfen bi çözüme ulaşsın. İmam bayıldı yapabilip, menemen yapamamk ne büyük lanet arkadaş!

15) Kahve sanırım artık direk beynime gitmeyi öğrendi. Aferin kahveye ve bana bunları yazdıran çılgın kafein partküllerine.

16) Eternal Sunshine of the Spotless Mind evet güzel bi filmdi ama benim yıllar sonra filme karşı bi çeşit obsesyona dönen bugünlerdeki tavrım beni korkutuyor. Repliklerini okumaktan bir hal oldum, uykumdan 'meet me at mountack' diye uyanır, 'huckleberry Finn'siz gün geçiremez oldum.

17)Herkes Belle and Sebastian dinlesin, dünya daha güzel bir yer olsun! Neden? Çünkü ' Don't
Leave the light Baby'! Sümbül gibi bırakılmasın lambalar. Milli servet! Ayrıca " You made me forget my dreams"
http://www.lastfm.com.tr/music/Belle+and+Sebastian/_/You+Made+Me+Forget+My+Dreams

18) Bütün yoğurt/ süt/ peynir vb. mandıra sıkıntılarımın çözüldüğünü gururla bildiririm. Nasıl mı? Alıştım annem, alıştım. Ben kimim ki mandıra ürünlerine direnebiliyorum, tabi ki uyum sağladım. Her yamaçta gördüğüm tombik koyunların şirinliğine adına, naturaal yoguuurrtt!

19) Kendime ültimatom verdiğim 'to do list'ler yapmaya ne zaman başladım, ve bu durum kaç yıldır devam ediyor ve ben nasıl olup da o listelere bir türlü uyum sağlayamıyorum bilemiyorum. Kendime gestapoluğun sökmediğini kendime nasıl açıklamalıyım. Yıllardır kendime kaç kez aburcuburu yasakladım, ders çalışmayı hükmettim, kilo ver diye terbiyesizlik ettim kim bilir... Tembellikte, garfield, homer hepsini getirin, doktoramı çoktan verdim bile, rakip tanımam. Benden daha şahane kimse zaman öldüremez. Zamanı en güzel ben öldürürüm.

20) Çift sayı oldu nihayet! Herkeslere şahane yeni yıllar dilerim! Eski yıl sona erdi, yepyeni bir yıl geldi! Yeni yıııl, yeni yıll herkese kutlu olsun.

20.5) Bir önceki maddeyle kısmen obsesif bi yanımın açığa çıktığını farkettim. Üstüne gitmeye karar verdim :)

20.78) Haha yine çift! Neyse bir de burda havalar çok soğuk. Annesi çılgınlar gibi bere atkı örüp üreten bi insanın buralarda yokluk çekip, minik (ama hakkaten hastalık derecesinde minik) kulaklarını soğuğa teslim etmesi, arkasından biri gelip, kulağına 'pıt' diye vurup kulağını kırarsa diye korkması büyük bir acı.

Hiç yorum yok: